10 Mayıs 2011 Salı

Karanlık..

Karanlık hakkında yazmak istiyorum şimdi de..
Karanlık aslında aydınlık kadar gerçek ve hayatımızın bi parçası..Karanlık deyince çoğu bunalımlı,depresif bişeyler hayal eder..Oysa karanlığın sıcak yüzü uykularımızda gösterir kendini..Uyumak için karanlığa ihtiyaç vardır,dinlenmek ve yenilenmek için..Güneşin gül yüzünü görüp güne merhaba diyebilmek için karanlık olmalıdır önce ki sabahın ne olduğunu bilelim,günün tadına varalım..Karanlık çağ olmasaydı aydınlık bilinemezdi belki de..Kömürle elmas gibi gelir karanlık bana biraz..İkisi de benzer aslında ama kömürle elmastan daha farklı da..İşlevleri farklı ama ikisi de ihtiyaç değil mi..Belki daha  çok örnek verilebilir benzetme yapılabilir bu konuda..Fakat benim asıl yazmak istediğim şey bi yandan karanlığın ihtiyaç yada aydınlığın değerini bilmemiz için verildiğini anlayıp bunun bilincinde olmak bi yandan da insanların yada sistemlerin insanlar üzerinde oynanan karanlık oyunlar ve karanlığa dönüştürülen ruhlarımız,kalplerimiz beyinlerimiz..Adeta aynı fabrikadan çıkma ürünlere dönüşüyoruz günden güne..Düşünüyorum da benim yaşadığım dünyayı..Çevremde herkes aynı amacın peşinde,tonlar farklı ama renkler aynı..Dünya tek renk benim için..Herkes bi okul bitirmek,iş,eş,çocuk,mal ve rahat iyi bi yaşantı sahibi olmak peşinde..Bazen diyorum hayat buysa aslında çok saçma ve çok basit..Evet ben de isterdim herşey herkes hakkında güzel şeyler yazmayı..hayat hakkında sevgi dolu sözler yazmayı heryere..Ama bana göre böyle bi dünyada bunları yazanlar ya yalancı,ikiyüzlüdürler yada gerçekleri görmekten uzak vasıflara,hayatlara sahiptirler..Ben böyle düşünüyorum..Sonra sistemlerin kurbanı olduğumuzu da düşünüyorum.Her ne kadar eleştirsemde ben de o insanlar gibi yaşamak zorunda bırakılıyorum evet..Tamam belli şeyler hayatın parçası,kuralı belki ama ben bu şeyleri yaşarken bile yaşantıların sahteliği yanlışlığından bahsediyorum..Herkesin kafasına aynı düşüncelerin enjekte edilmesinden,hergün binlerce reklam çeşitleri,internet gazete televizyonlarla insanlara verilen hiçlikler içinde kayolup gidişimizin ağıtını yakıyorum..Herkesin tüketmeye zorlanmasından ve bu sebeple gereksiz üretim zırvalarından bahsediyorum..Böylece insanlar para kazanıyor,karınları doyuyor ve gözleri doymuyor birtürlü..Ahh aslında o kadar çok şey sylemek istiyorum ki..Rabbim ne kadar anlayışlı ve sabırlısın diyorum..Bi çırpıda tüketilen hayatlara sahibiz hepimiz..Bazıları daha güçlü,daha iyi şartlara sahip belki de ama bugünlük..Bugün dedğim yer dünya..Dün ve yarın ise geldiğimiz ve gideceğimiz yer..Evet sadece bugün olsaydı,dünyadaki milyonlarca aç sefil rezil hasta sakat insan napardı dersiniz..Bugünün sahibi dünün ve yarının işte o asıl planlar üstünde planlar yapandır..İşte en büyük olan en iyi olan..Bugüncülere mühlet veren izin veren..O var ya işte tüm sorularım ağıtlarım sözlerim susuyor onu düşününce..Ve bana verileni hakkıyla yaşamaktan ve ona şükür ve sabır dolu bi hayattan başka bişey sunmaktan öte bi isteğim yok benim..Herşeyi bilenin planlarına saygı duyuyorum..Ve Onun varlığı en büyük dayanağım sığınağım olarak yaşantıma dönüyorum..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder